Hiçbir şeyi yoktan var, vardan yok edemezsin.
Hele ki söz konusu birine hissettiğin duygu ise..
Bir duyguyu yok etmek, bağ koparmak yada yok saymak mümkün değildir ama o duyguyu dönüştürmek mümkündür.
Ve fakat; dönüştürmek yetmez, neye dönüşmesini istiyorsan, kendin için de o yakıtı oluşturuyorsun.
Şefkate dönüştürmek istersen; hayat seni öfke duyduğun insana şefkat duymaya taşır.
Sabıra dönüştürmek istersen; hayat seni metanete ve sebat etmeye taşır.
Sükunete dönüştürmek istersen; hayat seni dinginliğe, dengeye ve alanında durmaya taşır.
Peki sen o duyguyu neye dönüştürüyorsun?
Acıya mı? Yaraya mı? Şifaya mı? Bilgeliğe mi?
Dışkıyı tezeğe dönüştürürsen seni ısıtır,
gübreye dönüştürürsen çiçek açar.
Bir duyguyu neye, ne ile, ne şekilde ve ne kadar dönüştürüyorsun?
Dönüştürme yolu herkesin şahsına münhasır..
Unutma..
Dönüştürülen konu, dönüştürmek istediğin duygunun sahibiyle de ilgili. Onun duygusu, tavırları yada bilinci seni etkilememeli.
Senin için en iyi yolu ne o kişi ne de bir başkası bilemez, sadece senin ruhun bilir.
İçinin bildiği şekilde yap.
Diğer türlü hep birinin biraz tasavvufunda, biraz yönlendirmesinde, biraz eyleminde, biraz bilgisinde, biraz cehaletindesin.
Ruhun bilge ama zihninde onun anahtarı yeterince yok.
Kalbin, vicdan üzerinden ruhunla bağlantılı.
Ancak kalbi mühürlü olanlar, ruhuna ve kaynağa bağlanamaz.
Kalbini mühürleme,
Kendi bilgeliğine güven,
Vicdanını koru..
Kalbine zeval gelmesin 💙